17:42 1
Dün msn haberde gezinirken magazin bölümünde rastladım ve çok tuhafıma giden resimler gördüm. Haberin başlığı ise şöyle idi ünlülerin estetiksiz halleri ve estetikli halleri ile birlikte resimleri, ekranlarda gördüğümüz güzel olarak tabir ettiğimiz ünlülerin aslında bir estetik hilesi ile değiştiklerini açıkça gösteren resimlerdi. Makyajı ise hiç işin içine katmıyorum bile, şöyle diyeyim ki  makyajsız hallerini gece rüyamızda görürsek sabaha dudağımız uçuklamış şekilde kalkarız herhalde:)) çünkü bakar mısınız bu iki hallerinde de makyaj var.

Benim anlatmama gerek yok, zaten resimler ne derece değiştiklerini  anlatıyor buyrun resimlere bakalım sizlerde benim düşündüğüm gibi mi düşünüyorsunuz?..


Diğer ünlüleri görmek için buyrun bloğuma...


Bir çok blogda kitap tavsiyesi görüyorum ve çok faydalı olduğuna inanıyorum ,ben de bu güzelliği size önermek istedim.
Aşk… kitap içinde bir kitap, hayatın anlamı peşinde bir aşk macerası… Aşk… Elif Şafak’tan arayışa, gerçeğe ve keşfetmeye dair bir romanı.

Ben pek mücver yemem çünkü kabak çok sevmeme rağmen içini hiç sevmem. Sevgili arkadaşım Şefika (chefika.blogspot.com)'nın bu tarifi bana çok cazip geldi ve denemek istedim. Ben çok beğendim umarım siz de beğenirsiniz...

Malzemeler:
3 avuç erişte (veya 2 adet yufka erişte gibi doğranacak)
2 orta boy kabak rendesi
1 bardak ufalanmış beyaz peynir
2 yumurta
1 çay bardağı sıvıyağ
1/2 demet dereotu
1/2 demet maydonoz
3-4 dal taze soğan
6/7 dal taze nane (veya 1 tatlı kaşığı kuru nane)
1 çay kaşığı karabiber
2 çay kaşığı pul biber (isot kullandım ben)

Üzeri için:
100 gr rende kaşar

Yapılışı:
Kabakları rendeliyoruz. Maydonoz, nane ve dereotunu ince ince doğruyoruz. Tüm baharatları atıp karıştırıyoruz ve üzerine yumurtayı kırıyoruz. Sıvıyağını ekliyoruz. Erişteyi sert kalmasın diye ben önceden 10 dk suda haşladım. Sonra bu malzemenin üzerine atıp karıştırıyoruz. Ben yağlı kağıt kullanmazdım. Yengemin tavsiyesi üzerine kullanmaya başladım. Yemeğin tepsiye yapışmasını önlüyor ve çıkarmak çok daha kolaylaşıyor. Fırın tepsimizin içine yerleştirdiğimiz yağlı kağıt üzerine takribi 25-30 dk. civarında 200 C ısınmış fırına koyarız. Pişmeye yakın önceden rendelediğimiz kaşar peynirini üzerine ekleyip kaşar peyniri eriyene kadar pişiriyoruz.


Afiyet olsun.


Başka tariflere ulaşmak için tıklayınız...




İnşirah Suresi en içtenlikle okuduğum ve ruhumun faydalandığına inandığım surelerdendir.Bu mübarek günde sizinle birlikte okuyalım istedim...

"Duha" suresi, vahyin birkaç gün kesilmesi ve Resulullah ın gönlüne bir sıkıntının çökmesi üzerine inmiştir

 * "İnşirah Suresi" bu ferahlığı pekiştirerek şanını yüceltmekte ve ona verdiği nimetleri sıralamaktadır.

 Mekke döneminde inmişti.8 ayettir.Kuran-ı Kerim in 30.cüzündedir ve Kuran sırasına göre 94.suresidir.

 İnşirah Suresi için alimler anlamına uygun olarak,Cenab-ı Allah'ın kalp sıkıntılarını giderdiğini,ferahlık ve işlerde kolaylık verdiğini ve rızkı arttırdığını söylemektedir.

 *Latin harfleri ile arapça okunuşu


Bismillahirrahmânirrahîm

1.Elem neşrah leke sadrek
2.Ve vada'na 'anke vizreke
3.Elleziy enkada zahreke
4.Ve refa'na leke zikreke
5.Feinne me'al'usri yüsren
6.İnne me'al'usri yüsren
7.Feiza ferağte fensab
8.Ve ila rabbike ferğab

yazının devamını okumak için buyrun...





Tatil zamanı geliyor.
Otobüs yolculuğu veya aracınızla yolculukta çocuklarınızla sıkılmak istemiyorsanız ona özel bir çanta hazırlamanız gerekir.

Bu çantada neler olmalı:
  1. Renkli ve çeşitli boya ve baskı kalemleri
  2. Okumak için hikaye kitabı veya çocuk dergisi
  3. Etkinlik ve boyama kitabı
  4. Resim defteri
  5. Çıkartma ve yapıştırmalar
  6. Oyun hamuru ve küçük hamur şekilleri
  7. Küçük oyuncaklar veya en sevdiği oyuncağı
Devamı için tık tık

                                                                           ÜÇ AYLAR REHBERİ


ÜÇ AYLAR NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu aylarda daha çok ibadet etmiş ve bizlere, bu aylarda ibadetlerimizi artırmamızı ve günahlardan kaçınmamızı tavsiye etmiştir. Müslümanların tutmakla yükümlü oldukları farz olan orucun Ramazan ayının tamamı oluşu, Recep ve Şaban aylarında, Peygamberimizin zaman zaman oruç tutması bu aylarda yapılması gereken ibadetlerin başında oruç tutulması gerektiğini ifade etmektedir. 

Üç aylar içinde alışkanlık kazanılması gereken ibadetlerden biri de nafile namazlardır. Farz namazlarla beraber kıldığımız sünnetlere ilaveten, teheccüd, kuşluk, evvabin gibi nafile namazları da kılmaya alışkanlık kazanmaya çalışılmalıdır. Nafile ibadetlerinde Allah (c.c.) katında büyük ecri vardır. Konuyla ilgili bir hadiste "Allahü Teala buyuruyor ki, hiçbir kulum kendisine farz ettiğim şeylerden bence daha sevimli bir şeyle bana yakınlık kazanmamıştır. Nafile ibadetlerle durmadan bana yaklaşır. Nihayet onu severim" buyrulmaktadır. Bu hadis-i şerif farz ibadetlerin dışında nafile olarak tutulan orucun, verilen sadakanın, nafile kılınan namazların ve nafile olarak yapılan tüm ibadetlerin Allah katında ne kadar çok değer verilen ve kıymete haiz ameller olduğunu göstermektedir.

Bu bereketli aylar içinde ibadetlerde yoğunlaştığımız gibi ibadet içinde değerlendirilen dua etmeye de önem vermeliyiz. İbadetlerle ve dualarla ihya edilmeye kalbimizin ihtiyacı vardır, insanın dua etmesi yaratılışının gayesi, kulluğunun da en güzel ifade şeklidir. Bu gerçek "Ey Muhammed! De ki duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin" ayetinde ifadesini bulmaktadır.

Manevi bir ticaret mevsimi olan bu aylarda farz ve nafile ibadetlere önem verdiğimiz kadar nefis muhasebesi yapmak suretiyle kötü sayılabilecek alışkanlıklarımız varsa onları da terk etmeye çalışılmalıyız. Üç aylar içinde idrak ettiğimiz bereketli gün ve geceler, hoş olmayan davranışlarımızın giderilmesine vesile olmalıdır.

Üç ayları bir fırsat bilerek Rabbimizin bize sunduğu affımıza vesile olacak rahmet ve mağfiret lütufları olarak değerlendirilmeye çalışılmalıyız. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in, "Allah'ım Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazana kavuştur" duasıyla üç aylara ne kadar değer verdiğini hatırımızdan çıkarmamalıyız.

REGAİB KANDİLİ'NDE NELER YAPILMALI?

Kelime olarak regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen Ragibe kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip Gecesi denilince: “Çok lütuf ve ihsanla dolu, kıymeti ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır. Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır. 

Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur. Diğer zamanlarda okunan her Kur'ân harfi için on sevap verilirse, Recep ayında yüzleri geçmekte, Regâib kandilinde ise daha da artmaktadır. Kaza ve nafile namazların sevabı ise diğer gecelere oranla kat kat fazladır. Regâib kandilinde yapılacak ibadetlerden birisi de duadır. Peygamberimiz (sas), bir hadîslerinde bu gecede yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceğini bildirmişlerdir.

Bütün kandil gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken önemli bir takım afv ü mağfirete nail olma, ecr ü sevap kazanma, manevî terakki kaydetme, bela ve musibetlerden kurtulma ve rıza–i İlâhiye ulaşma vesileleri vardır ki, bunlardan bazılarını maddeler hâlinde kısaca ve toplu olarak yeniden hatırlamakta yarar var:

1. Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.

2. Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.

3. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.

4. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.

5. Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.

6. Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.

7. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.

8. Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.

9. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.

10. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.

11. Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü nasihat dinlenmeli; 

12. Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.

13. Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.

14. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.

15. Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.


Diyanetten alıntıdır..

LAYIĞI İLE YAŞAMAK DİLEĞİYLE....

23:51 4
Hayırlı akşamlar dostlar, 
hazır oğlumda uyumuşken bunu fırsat bilip attım kendimi bilgisayarın karşısına, eee ben bilgisayarı açar açmaz ilk önce blog alemine girip ne var ne yok bakınırım. İzlediğim diğer blog dostların, postlarına da bir göz attıktan sonra 2 gün önce bitirdiğim yazlık patiğimi sizlerle paylaşmak istedim.

Aynı modelden farklı renklerde 2 tane ördüm. Çünkü ben bu yazlık patikleri çok seviyorum ve genelliklede kullanırım. En çok kullandığım zamanlar ise bir misafirliğe gittiğim zaman başkasının terliklerini giyemediğim için terlik götürmek yerine bu patiklerimden götürüp onu giyiyorum. Ben severek kullanıyorum ilk patiğimi çok sevmiştiniz bakalım bunları da beğenecek misiniz?..


Ayağımda giyilmiş hallerini görmek için buyrun


DİSİPLİN

Çocuklar dünyayı keşif aşamalarında özgür bir ruhla hareket ederler. Kendilerine, gelişmlerine neyin zarar vereceğini bilemezler. Büyük bir enerjiyi kendilerini ve dünyayı keşfte harcarlar. Disipline olamamış bir enerjinin özellikle çocuk enerjisinin harcandığı ve harcanacağı görüşündeyim. Çocukların yoğun isteklerinin dikkat çekmek için olduğu ortada.

                                        



































Çocuklar anne babalarına güvenmek isterler. Bunu hissetmek için de yasaklara ve kurallara ihtiyaçları vardır.Yasak ya da kuralla karşılaşmamış birey doyumsuz ve mutsuz olur. 
( Okuduklarımdan ve gözlediğim öğrencilerden çıkardığım sonuçtur.)



DİSİPLİN CEZALANDIRMA DEĞİLDİR, Davranışların şekillendirilmesidir.

Nasıl yapmalı, ne etmeli, ne kadar sınırlar çizmeli, yasakların boyutu ve sınırı ne olmalı.....??????


Yazının devamını okumak için bir tık




Şunların şirinliklerine bakarmısınız :) hepsi birbirinden sevimli, kızımın her doğum gününde gelen misafirlerimize minicik hediyeler dağıtmayı seviyoruz. Bizden küçük bir hatıra kalsın, bu keçeleri görünce seneye dağıtacağımız hediyeler az çok kafamda belirlendi :)







Bu kuzucukları çok sevdim, kurban bayramında kapıya gelen çocuklara dağıtmak için yapılabilir ne kadarda güzel olur, anahtarlık olanıda çok güzel, bunların arkasına mıknatıs yapıştırarak buzdolabı magnetide yapabiliriz.




Hazırlayan:Filiz

10:19
Selülit, maalesef son yıllarda insanların beynine dünyanın en büyük sorunuymuş gibi kazınıp, insanları çıldırmış gibi birbirinden farklı selülit tedavi yöntemlerine koşturtan bir sorundur. Genelde üst bacak bölgesi, kalçalar ve nadirde olsa göbek-mide bölümünde görülen portakal kabuğu görünümlü bir tür rahatsızlıktır.

Selülit kişinin derisinin altındaki yağ dokusunun çevresinde yer alır ve böylece oluşan selülitler derinin üst kısmından pütür pütür bir görüntüye sebep olur.

Selülit sadece şişmanlamış kadınlarda ortaya çıkan bir durum değildir. Aslına bakarsanız selülitin kilo ile gerçek bir bağlantısı da yok. Kaldı ki birçok zayıf kadının bacaklarında selülit mevcuttur.

Selülit için dünyanın parasını verip kremler almamıza gerek yok. Çünkü o pahalı selülit kremlerin içinde bulunana bir madde ile siz kendinizde hem ucuz hemde etkili bir selülit önleyici yapabilirsiniz. Genellikle selülit kremlerinin içinde yeşil kahve var dünyaca ünlü selülit kremlerinin içinde bulunur. Şimdi size bir selüliti yok eden bilgileri vereceğim. devamını okumak için buyrun

Kabağın her türlüsünü çok severim. Hele de mücver denilince akan sular durur benim için. Et yemeklerinin yanına da çok yakışan mücveri kesinlikle yapmanızı tavsiye ederim. Kabağı çok sevmeyenler için de harika bir alternatif. Çoluk çocuk afiyetle yiyebileceğiniz nefiss bir tarif.
Haydi hemen tarife geçelim,


Malzemeler:
4 adet kabak,
1 adet patates,
1 adet kuru soğan,
50 gr kadar kaşar peyniri rendesi,
3 adet yumurta,
baharatlar (tuz, karabiber ve kırmızı pul biber)
yeteri kadar un,


Kızartmak için: sıvıyağ


Yapılışı için bir tık lütfen....


...







  Bir kanser hastası olarak şu tomografi cihazlarından,röntgen çektirmekten,cep telefonundan ve modemlerden ayrıca alışveriş merkezlerinde ki x ray cihazlarından nefret eder oldum,hepsi birer zamane gerekliliği bunu bende biliyorum ama özellikle röntgen çektiriken "şutla" lafını duyunca "amanın geldi radyasyonlar yandık" diye düşünmekten kendimi alamıyorum.

       Birde geçen gün aklıma şu geldi,benim o pamuk gibi annem hiç unutmam bundan 3-4 yıl önce bizim sitenin arkasına baz istasyonu yapılacak diye mahalle teyzeleriyle toplanıp "baz istasyonu istemiyoruz diye" Türkiye'nin en büyük operatör şirketine kafa tutmuşlar yürüyüşler düzenlemişler ve baz istasyonunun kurulumun engelleyerek eylemlerini amacına da ulaştırmışlardı..

Peki ya evlerimizin durumu?


devamını okumak için tıklayınız...



Kaynak
 Annelerimizin çeyizleri süsleyen mis gibi lavanta kokan kanaviçeleri vardı. Zamanla karyola etekleri yastık kenarları kalktı, Onun yerini çarpı işleri aldı, sabır isteyen bu güzellikler bittikten sonra insana büyük mutluluk veriyor. Minicik lavanta keseleri, kırlentler ve panolar.
Bloglarını severek takip ettiğim ve bu güzel işleri yapanlardan bir kaç tane çarpı işi modeli

Kaynak









kaynak


Yazan:Filiz


     Yaklaşık üç hafta önce facebook'ta blogger cafe adıyla bir grupta başladık yolumuza, çok kısa bir sürede güzel arkadaşlıklar kurduk. Akşamları toplanıp hoş sohbetler yaptık, yapmaya da devam ediyoruz.İstedik ki facebook grubumuzda başladığımız sıcak sohbetlerimiz tanışmamıza vesile olan blogger alemine de taşınsın, istedik ki sizlerin kaleminden yazılar süslesin bloğumuzu.

     Şimdi yeni projelerimiz var. Bu kadar güzel insanı bir arada bulmuşken durmak olmaz diye düşünüyoruz. Bu blogda bizimle olmak isteyen tüm bloggerlara kapılarımızı sonuna kadar açtık, burada isteyen herkesin yazıları yayınlansın sizlerden herkesin haberi olsun istedik.

Blogumuzda belli başlı bir kaç kategori açtık, bu konularla ilgili yazılarınızı aşağıda eklediğimiz kurallara uyarak hazırlayıp bize gönderin. Biz de yazınızın giriş bölümü ve görseliyle bloğumuzda yayınlayalım. Yazının devamını okumak isteyenler de sizin bloğunuza bağlansın. Böylece hem sizler daha çok izleyiciye ulaşın hem de bloglar kategoriler halinde bir çatı altında toplanmış olsun.Ne dersiniz.?

    Eğer sizde yazılarınızın ve blogunuzun daha çok kişi tarafından okunmasını istiyorsanız, lütfen aşağıdaki maddeleri okuyarak bizlere yazılarınızı gönderin.Blogger cafe tüm bloglara aittir ve sizlerin yazılarıyla güzelleşecek. Heyecanla sizlerin paylaşımlarını ve yazılarınızı bekliyoruz.


PEKİ YAZILARINIZIN İÇERİĞİ NELER Mİ OLACAK,İŞTE CEVABI:
  • ANNELİK:Annelik hayatınızla ilgili tecrübelerinizi, kaygılarınızı bizimle paylaşabilirsiniz.Yazılarınızın kişiselleştirmeden yazılması okuyucu kitlesini arttırır.."Örn:Oğlum Ahmet'in dişi çıktı değilde bebeklerin diş çıkarırken ki sorunlarına kendi bulduğunuz çözümler vb.".
  • BEBEK BEKLERKEN:Hamilelik döneminizdeki  genel anlamlı bilgilendirici yazıları paylaşabilirsiniz.
  • ÇOCUK:Çocuklar hakkındaki deneyimlerinizi,oynadığınız oyunları,çocuk gelişimi ile ilgili deneyimlerinizi ve aktivitelerinizi yazabilirsiniz.
  • MODA: Moda, giyim ve modayla ilgili yazılarınızı, kendi stilinizi ve kombinlerinizi paylaşabilirsiniz. 
  • FOTOĞRAF: Fotoğraf çekim tekniklerini,fotoğraf düzenleme ve işleme ile ilgili yazılarınızı görülmeye değer bakınca bir çok şey anlatan fotoğraflarınızı paylaşabilirsiniz.
  • EL EMEĞİ: Elde hazırladığınız tasarımlar, örgü,dikiş,nakış,takı ve ahşap boyama,keçe vb. hobilerinizi paylaşabilirsiniz.
  • YER-MEKAN: Gittiğiniz mekanlar hakkında memnuniyetiniz ve şikayetlerinizin bulunduğu yazılar yazabilirsiniz. 
  • YAŞAM:Yaşama dair ülkemizde yada dünyada olan genel anlamlı konular hakkında görüşlerinizi paylaşabilirsiniz.
  • ALIŞVERİŞ:Neyi nereden aldınız ne kadara aldığınızı yazabilirsiniz 
  • YEMEK-İÇME: Denediğiniz ve fotoğrafladığınız tüm yiyecek içecek vs. tariflerinizi yazabilirsiniz
  • TEKNOLOJİ ve İNTERNET: İnternet ve teknoloji hakkında hazırladığınız ( bilgilendirici) yazılarınızı paylaşabilirsiniz
  • GÜZELLİK:Bakım ve güzellikle ile ilgili sırlarınızı paylaşabilirsiniz.
  • KİTAP: Okuduğunuz kitaplar hakkındaki düşüncelerinizi,tavsiyelerinizi yada memnun kalmadıklarınızı yazabilirsiniz. 
  • SAĞLIK:Sağlıklı yaşam konusundaki düşünceleriniz ve deneyimlerinizi aktarabilirsiniz.

Yazmaya başlamadan önce
  • Yazılarınızda imla kurallarına dikkat edilmesi önemlidir bir çok kişinin okuduğu bir platform olduğunu unutmayalım.
  • Yazılarınıza lütfen iyi kaliteli ve özenle hazırlanmış fotoğraflar ekleyelim.
  • Yazılarını paylaşım yaparken o çalışmanın daha önce başka bir yazıda yer almamış olduğuna emin olalım.
NOT:Kısmen veya tamamen kopyala/yapıştır yazılar kesinlikle yayınlanmayacaktır,yayınlandığı takdirde her türlü yasal yükümlülük yayınlayan bloğa aittir.


İçinizden taşanlara bir ekran,sıcak bir mekan olsun Blogger Cafe ...Sizin düşüncelerinize yer vereceğimiz bir çok konunun bir arada olacağı ""KONUK YAZAR"" olarak bloğumuza renk verebileceğiniz bu bloga sizinde yazılarınız yayınlansın istiyorsanız bloggercafee@gmail.com adresine "işte yazım" notu altında yazılarını mail atmanız yeterli. Alınan yazılar geliş sırasına göre yayınlanacaktır. 







MARI themes

Blogger tarafından desteklenmektedir.