KORUNCUK VAKFI 




34 sene evvel birkaç duyarlı insan korunmaya muhtaç çocukların iyiliği için yola çıktık…

1979 yılında gönüllü kişiler tarafından kurulan Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı (TKMCV),

her çocuğun şefkat, sevgi ve anlayış görme, yeterli beslenme ve sağlıklı bir ortamda yaşama, oyun ve
eğlence olanaklarından yararlanma, çağdaş bir eğitim alma ve yeteneklerini geliştirme, kısaca insan
haysiyetine yakışır bir şekilde yaşama hakkı olduğuna inanmaktadır.

Ülkemizde ailesi olmayan veya terk edilmiş ya da ailesine rağmen kişisel varlığı tehdit altında, ihmal veya
istismara uğramış, kötü alışkanlıklara karşı savunmasız bırakılmış yüz binlerce korunmaya muhtaç, kimsesi
olmayan çocuk ve genç var.

Koruncuk Vakfı, Koruncuklarına “Çocukköyü”ne geldikleri andan itibaren bir aile ortamında sağlıklı gelişmeleri,
eğitim ve öğretim görmeleri, kişisel yeteneklerini geliştirmeleri, geleceğe hazır ve topluma faydalı bireyler olmaları için çalışmaktadır.

Çocukköylerinde, anne sevgisi ve aile anlayışının sürdürüldüğü ortamda, çocukların bedenen, ruhen,
ahlaken ve fikren gelişimleri; toplum içinde verimli ve yapıcı kişilik kazanmaları, yüksek öğrenim
dahil olmak üzere eğitimlerinin sağlanması hedeflenmektedir.

Vakfımız tüm çalışmalarını sizlerden aldığı güçle yürütmektedir. Bu sebeple, yapacağınız tüm bağış ve sertifika alımları,
destekler hayati önem taşımaktadır. Daha çok korunmaya muhtaç çocuğa destek olabilmemiz ve daha çok genci topluma
kazandırabilmemiz için gelin, siz de Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’na, yani Koruncuklarımıza ve gençlerimize destek ve bağış verebilirsiniz.
Unutmayın! Daha çok çocuğumuzun ve gencimizin yüzünü güldürmek, onlara aydınlık bir gelecek vermek Sizin elinizde.
El ver, yardım et, bağış sağla, online özel gün sertifikalarımızdan al, çocuk ve gençlerimiz hayata tutunsun.


Deneme yanılma yoluyla bulduğum bu tarifime tam anlamıyla bayıldım bayıldım,ba-yıl-dım.:) Evde yaptığımız bisküviler gibi sert olmuyor ve yoğurtta ya da kahvaltılık karışımlarda kolayca dağılıyor..Mutlaka denemenizi tavsiye ederim.Ev yapımı bisküvilerden bir kaç tarif denedim daha önce ancak hiç birinden tam anlamıyla memnun kalmadığım için bir daha yapmamıştım.Bundan böyle bu keki yapacağım oğluma.Tarif tamamıyle benim uyduruk tarifimdir.

2 yumurta sarısı
İstediğiniz kadar gün kurusu kayısı püresi şeker tadını vermek için
4 yk ev yogurdu
yarım su bardağı ( büyük ajda) yulaf ezmesi rondodan geçir
yarım su bardağı irmik
1,5 tan biraz az su bardağı tam buğday unu
2 çay kaşığı kabartma tozu ( karbonat belki daha sağlıklı olur..)
yarım su bardağı zeytinyağ
bu karışıma cevizde eklenebilir ya da havuç rendesi ..ben bu seferlik eklemedim..




https://www.facebook.com/oglumunyemekleri

Eşim ve ben film izlemeyi çok seviyoruz.Beynimizi ve vucudumuzu dinlendirmemiz için birebir. Haftasonu yaklaşıyor ve bu soğuk havalarda evde vakit geçirmek daha mantıklı.Size haftasonunuz için müthiş bir önerim var. :)

Öncelikle kahvelerinizi hazırlayın, patlamış mısırınızı yapın ve tv karşısına geçip OLD BOY filmini açın.Pişman olmayacaksınız. :)


2003'te yayınlanan Güney Kore filmidir.
Yönetmeni: Park Chan-Wook
Cannes Film Festivali'nde Büyük Ödül'ü almıştır.
İMDB Puanı: 8,4

İlk defa bir kore filmi izledim.Böyle bir senaryo çıkaracakları hiç aklıma gelmezdi.Filmi izledikten sonra şaşkınlığım beni 3 saat boş boş bakmaya itti. :) Bir çok Ata sözünü andım, filmden sonra :) Mutlaka izlemelisiniz. MUTLAKA... MUTLAKA...

En çok kendi kendime şunu söyledim; "yargılama! sakın hiç bir şeyi yargılama! yadırgadığın şeyi yaşamadan ölmezsin.!" 

Filmin konusu için TIKLAYIN...

Ülkemizde bir çok çocuk sadece diğerlerinden farklı gelişim gösteriyor diye hak ettiği eğitimi alamıyor bu konuda bir adım atılmazsa geleceğimizin tohumları yeşermeden solacak..Bu konuya parmak basmak için daha önce olduğu gibi bu seferde  ÜÇYAP için bir çok blog bugün ortak yayında olacak.Konuya dikkat çekmek isteyen tüm blogger arkadaşlarım yazıyı kopyalayabilir ve twitterda #uycap hashtagi ile paylaşabilir



ÜSTÜN YETENEKLİ ÇOCUKLARIN AİLE PLATFORMU (ÜYÇAP)


Ülkemizde üstün yetenekli çocuk olmak şans mı, şanssızlık mı ve biz kimiz?


   Biz üstün yetenekli çocuk annesi olan 2 anneyiz. Üstün yetenekli çocuk yetiştirmenin keyifli anlarının yanında hiç de azımsanmayacak zorluklarını yaşayan kişiler olarak diğer annelere yardım etmek, bilgi paylaşımında bulunmak, sorunlarımıza çözüm bulmak amacı ile bir aile platformu oluşturmaya karar verdik.

  Peki neden?

   Nüfusumuzun % 2 si “üstün yetenekli “ kişilerden oluşuyor fakat buna karşı ülkemizde üstün yetenekli öğrencilerin eğitimine yönelik çok az şey yapılıyor.”Farklı” olan bu çocuklar doğru anlaşılmadığı ve doğru yönlendirilmediği takdirde çoğu zaman tembel, anormal,yaramaz ,dikkatsiz ve ya yeteneksiz damgası yiyerek eğitimini yarıda bırakmak zorunda kalabiliyor. MEB yeni düzenlemeler ile üstün yetenekli çocuklara destek eğitimi yapacağını belirtse bile, destek eğitim odalarında ve okulların mevcut kadrolarında sıkıştırılmış eğitimler yeterli olmuyor. 

  Buna ilave olarak da resmi kurumlardan gerekli desteği bulamayan veliler çoğu zaman başvurdukları özel kurumlardan da maddi ve manevi zarara uğrayabiliyorlar. Bunu bizzat deneyimlediğimiz gibi birçok velinin de aynı durumda olduğunu üzülerek görüyoruz. Bazı velilerin memnun kaldığı üstün yetenekli çocuklara hitaben yapılan atölye çalışmaları ise genellikle çocuklar için yeterli olmamaktadır. 

  Üstün yetenekli çocuklar için gerekli olan müzik, sanat ve spor alanlarında ise eğitim yok denecek kadar azdır.Facebook grubumuzda üyelerimiz sık sık çocuklarının eğitimlerinde yaşadığı sıkıntıları paylaşmaktadır. 


Aşağıda bununla ilgili 2 örnek mevcuttur.


Bir grup üyemiz çocuğu ile ilgili şu durumu paylaşmıştır:
 “Bizim için ödev tam bir kabus.Bu günümüzden örnek vereyim. Sabah elinde “100 adımda bilim” kitabıyla kahvaltıya oturdu. Kahvaltı sonrasında “zihni sinir projeler” kitabını büyük bir keyifle inceledi. Bir proje de kendisi çizdi. Basket kursuna gitti. Geldiğinde çok yorgun olduğunu ödev yapamayacağını söyledi, ancak bu esnada “icatlar” kitabını okudu. Elinde bir kağıt kalem fizik kimya birleşiminden iki proje daha çizdi. Ödevini hatırlattıkça başka başka kitaplar okudu. Sonrasında ikna oldu tek işlem yapmadan matematiği kafasında çözerek sonuçlarını yazdı. İşlem yap oğlum dediğimde tepki gösterdi. Okuldaki mutlu bir anınızı yazın ödevine yok yazdı. Enerji tasarrufuna ilgili ödeve kimyasal formüller kullanarak şekiller çizdi su olmazsa karbondioksit olur kuraklık olur anlamına gelen bir proje çizdi vb…En büyük problemimiz yazı yazmak .Okula düz yazı yazmayı bilerek gitti. El yazısına öğretmeni tarafından zorlandı, tepki gösterdi. Öğrendi ama yazı yazmayı bıraktı. Ödevleri gereksiz tekrarlar olarak görüyor ve sınıftada yazı yazmayı reddediyor. 10 kıta İstiklal Marşı ezberle ödevini çok sevdi ezbere biliyordum dedi. Tüm kıtaların anlamlarını araştırdı özenle, bir çıktı alıp çantasına yerleştirdi. Osmanlı devletini kimler yönetiyordu sorusuna padişah vezir ve sultanlar yanıtını verdi. Sultanlar kelimesini bir türlü kaldırtamadım, o zaman kadın ya da hatunlar diyebiliriz dedi. Bugün ödev okuması gereken “boz sıpa” kitabını okumayı red etti. Yatarken rahatsız oldu birlikte tiyatrolandırarak okuyalım dedi. Bütün kitabı bana okuttu. Ödevlerinin bitmesinin rahatlığı ile uyudu.”
Diğer bir grup üyemiz anaokulunda yaşadığı şu durumu paylaşmıştır:
“Oğlum 2 yaşında kendince resim yapmaya başladı. Ancak renkleri ögrenmek konusunda inatçıydı. Sürekli siyah boya kullaniyordu. Renkli yapmasını istedigimde kabul etmiyor bildigini okuyordu. 3,5 yasinda yuvaya gönderdim. 3 gun sonra eve geldiginde yuvaya gitmek istemediğini, yuvada kurallar olduğunu onun özgürlük istedigini söyledi. Ozellikle resimlerinde renk kullanmasi icin baskı yapıldığını fakat bunu istemediğini belirtti. Ben de öğretmenleriyle konuştum, oğlumun surekli siyah tercih ettigi icin (giysileri için de gecerliydi) depresif olmasindan endise ettiklerini soylediler. Ama hayir oğlum mutlu bir cocuktu. Ben renk konusunda israr edilmemesini istedim. Zor da olsa format dışı uygulamayi kabullendiler. Gerci farketmeyecekti, oğlum kararlari konusunda dirençlidir daima.  Sonuc olarak siyah boyayla yapilan ciziktirmeler yavas yavas muhtesem kara kalem tablolara dönüştü. Halen renk kullanma konusunda hevessiz olsa da özellikle Van Gogh tablolarini taklit etmekten keyif aliyor.”
   Bu 2 örnekte de velilerimiz çocukları için uygun yolları kendileri bulmuşlardır. Bazı çocuklarımızın aileleri ise uygun yolları bulamamakta, sonuç olarak okulda uyumsuzluk yaşayan çocuğun  tasdiknamesi verilerek okuldan uzaklaştırılmaktadır. Ne kadar acıdır ki geleceğimiz için bu kadar önemli olan potansiyeller anlaşılamadıkları için harcanmaktadır. Aile ve çocuk hak ettiği eğitimi alamadığı gibi çoğu zaman okul idaresi tarafından kötü davranışa maruz kalmaktadır.

Hedefimiz

  Üstün yetenekli çocukların ailelerini bu konuda bilinçlendirmek.  Bu şekilde ailelerin eğitim süreçlerine daha etkin katılımını sağlamak, donanımlı , yetkin anne-babalar olabilmelerine imkan vermek  bununla birlikte verimli, sağlıklı, mutlu ve kendini gerçekleştirebilmiş çocuklar yetiştirmek.


Çocuğumuza zeka testi yaptırdık ve üstün yetenekli çıktı, şimdi ne olacak?

  İşin bundan sonrası gerçekten zor, çünkü bu konuda velilerin kafası oldukça karışık. Biz de tam  bu alanda ailelere uzmanlarımızla ve deneyimlerimizle yardımcı olmak istiyoruz.

Neler yapacağız?

   Şubat ayında ilk veli toplantımızı gerçekleştireceğiz.Eğitim yeri ve tarihi daha sonra duyurulacak.Uzman sunumunun ardından veli sıkıntıları, eğitim süreçlerinde yaşanan zorluklar vb. aklınıza gelebilecek her türlü konuda veli paylaşımları olacaktır. Velilerimizin sorduğu sorular uzman tarafından cevaplanacak ve deneyimler paylaşılacaktır. Toplantılarımız tüm anne-babalara açık ve ücretsiz olacak, isteyen herkes katılabilecektir. Çocuğuna test yaptırmış olan anne babaların yanında bu konuya ilgi duyan, çocuğuna test yaptırıp yaptırmamak konusunda kararsız olan veya sadece destek vermek isteyen diğer anne babaları da toplantımıza bekliyoruz.

Thomas JEFFERSON’un dediği gibi “en büyük eşitsizlik , eşit olmayanlara eşitmiş gibi davranmaktır”.

  Üstün yetenekli çocukların topluma faydalı insanlar olabilmeleri için bilinçlenmiş ebeveynlere ve üstün yetenekli çocuklara uygulanan özel eğitime ihtiyaç vardır. Bu aynı zamanda anayasal bir haktır. Bu oluşumda bize destek olmak isteyenleri mutlaka facebook grubumuza üye olmaya davet ediyoruz.  Yaşamı farklılıkları ile kabul eden herkesin desteğini bekliyoruz, sevgilerimizle…

Twitter adresi                        :ÜYÇ AİLE PLATFORMU    @UYCAP
Email                                    : flzgnsr@gmail.com
Web Site                              : www.uycap.com

Uğraşmayı,tasarlamayı sonrasında bakıp bakıp sevmeyi,seviyorum ben.Elimden geleni ile kızıma en güzelini yapmaya çalışıyor bunu yaparken kendi el emeğimi katmak istiyorum. Lina 30 Kasım 2010 doğumlu ilk yaş günü hariç 2. ve 3. yaş günü için tüm her şeyi kendimiz hazırladık.Eşim ve ben.Bunu yaparken çok mutlu oluyoruz.Evladımıza hoşlanacağı şeyler yapabilmek bir hobi bizim için.

Doğum günü için yaptıklarımıza gelince 

  • Sticker hazırlama 
  • Peçete ve çatal kaşık süsleme
  • Bardak süsleme
  • Kavanoz süsleme ve kavanoz pasta
  • Şeker hamuru kaplı pasta
  • Tülden pompom yapımı
  • Banner 
hazırlama gibi a'dan z'ye tüm detay bizim emeğimiz.Yaptığım pastayı instagram hesabımdapaylaşmıştım.Yapımını yakın zamanda buraya ekleyeceğim ben bu sefer sizlere kavanoz pasta/kavanoz magnolia dan bahsetmek istiyorum.

Kavanoz içine koyduğum magnolia tarifi işte burada 

Kavanozun süslemesi için videoyu seyretmek isterseniz TIK TIK 




Fotoğraflara gelince 

Malzemeler dizildi


Ufak ufak tasarıma başladım.O zamana kadar kafamda nasıl yapacağıma dair bir taslak yoktu her şey o an şekillendi sadece gülleri ve cipsoları aynı zamanda içine badem kaplı çikolata koyduğum raket denilen malzemeleri aldım önüme.



Baktım yetişmeyecek sağ olsun her anlamda bana destek olan can yoldaşım,sevgilim,eşim yardıma koştu.Maaşallah elinden- anlatınca- her iş gelir.Bir tek yerinden çıkan prizi takamaz o kadar :)




Kavanozlar hazırlanınca geceden hazırlanıp dolapta dinlenen magnolia kavanozlara dolduruldu.Ben muzlu yaptım ve aralarına ahududu ekledim.Kuzucuk yanımdayken iş yapmak demek ya onu olaya dahil etmek ya da uzaklaşmasını sağlamak demek.E Lina gibi mutfak tezgahında büyümüş bir çocuğu olaya dahil etmemek imkansızdı ben de rondodaki son kırıntıları ona verdim oyalansın diye.25 adet kavanoz yapmak için bana bayağı bir zaman kazandırdı.




   25 adet az gibi geliyor ama zaman ve ciddi emek istiyor.



                         Ve işte bir kaç kere ile sonuç.Ben çok beğendim hatta bakıp bakıp sevdim umarım sizde beğenirsiniz.
                     





Merhaba herkese :)

Bu ara bir çok etkinliğe gittim ve oradan aldığım hediyelerden kullanmadıklarım vardı.İlk yaptığım çekilişten sonra hep düşünüyordum bir çekiliş daha yapayım diye.Şuanda karar verdim ve hemen paylaşmak istedim :))

Öncelikle çekilişi 1 kişi kazanacak ve hediyem şunlar;

- Dore marka kahve rengi fileli çorap
-Banat diş fırçası
-Fresh'n soft paketi (içinde 8 adet ürün var)
- Otacı marka argan yağlı el ve tırnak bakım kremi
-1 adet toka
- Flormar oje
-1 adet tuzluk
-Maxx royal ilk yardım seti :) (buna çok şaşıracaksınız)
1 adet biletklik

Şartlar için TIK TIK

MARI themes

Blogger tarafından desteklenmektedir.