Üç Aylar başladı.

                                                                           ÜÇ AYLAR REHBERİ


ÜÇ AYLAR NASIL DEĞERLENDİRİLMELİ?

Peygamber Efendimiz (s.a.s.) bu aylarda daha çok ibadet etmiş ve bizlere, bu aylarda ibadetlerimizi artırmamızı ve günahlardan kaçınmamızı tavsiye etmiştir. Müslümanların tutmakla yükümlü oldukları farz olan orucun Ramazan ayının tamamı oluşu, Recep ve Şaban aylarında, Peygamberimizin zaman zaman oruç tutması bu aylarda yapılması gereken ibadetlerin başında oruç tutulması gerektiğini ifade etmektedir. 

Üç aylar içinde alışkanlık kazanılması gereken ibadetlerden biri de nafile namazlardır. Farz namazlarla beraber kıldığımız sünnetlere ilaveten, teheccüd, kuşluk, evvabin gibi nafile namazları da kılmaya alışkanlık kazanmaya çalışılmalıdır. Nafile ibadetlerinde Allah (c.c.) katında büyük ecri vardır. Konuyla ilgili bir hadiste "Allahü Teala buyuruyor ki, hiçbir kulum kendisine farz ettiğim şeylerden bence daha sevimli bir şeyle bana yakınlık kazanmamıştır. Nafile ibadetlerle durmadan bana yaklaşır. Nihayet onu severim" buyrulmaktadır. Bu hadis-i şerif farz ibadetlerin dışında nafile olarak tutulan orucun, verilen sadakanın, nafile kılınan namazların ve nafile olarak yapılan tüm ibadetlerin Allah katında ne kadar çok değer verilen ve kıymete haiz ameller olduğunu göstermektedir.

Bu bereketli aylar içinde ibadetlerde yoğunlaştığımız gibi ibadet içinde değerlendirilen dua etmeye de önem vermeliyiz. İbadetlerle ve dualarla ihya edilmeye kalbimizin ihtiyacı vardır, insanın dua etmesi yaratılışının gayesi, kulluğunun da en güzel ifade şeklidir. Bu gerçek "Ey Muhammed! De ki duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin" ayetinde ifadesini bulmaktadır.

Manevi bir ticaret mevsimi olan bu aylarda farz ve nafile ibadetlere önem verdiğimiz kadar nefis muhasebesi yapmak suretiyle kötü sayılabilecek alışkanlıklarımız varsa onları da terk etmeye çalışılmalıyız. Üç aylar içinde idrak ettiğimiz bereketli gün ve geceler, hoş olmayan davranışlarımızın giderilmesine vesile olmalıdır.

Üç ayları bir fırsat bilerek Rabbimizin bize sunduğu affımıza vesile olacak rahmet ve mağfiret lütufları olarak değerlendirilmeye çalışılmalıyız. Hz. Peygamber (s.a.s.)'in, "Allah'ım Recep ve Şaban aylarını bize mübarek eyle ve bizi Ramazana kavuştur" duasıyla üç aylara ne kadar değer verdiğini hatırımızdan çıkarmamalıyız.

REGAİB KANDİLİ'NDE NELER YAPILMALI?

Kelime olarak regâib, “çokça rağbet edilen, nefis, kıymetli, değerli, ihsan” mânâlarına gelen Ragibe kelimesinin çoğuludur. Buna göre Regaip Gecesi denilince: “Çok lütuf ve ihsanla dolu, kıymeti ve değeri büyük, çok iyi değerlendirilmesi gereken gece” mânâsı anlaşılır. Bu gece Allah lütuflarını sağanak sağanak yağdırır. 

Bu geceyi ibadetle ihya etmenin sevabı pek çoktur. Diğer zamanlarda okunan her Kur'ân harfi için on sevap verilirse, Recep ayında yüzleri geçmekte, Regâib kandilinde ise daha da artmaktadır. Kaza ve nafile namazların sevabı ise diğer gecelere oranla kat kat fazladır. Regâib kandilinde yapılacak ibadetlerden birisi de duadır. Peygamberimiz (sas), bir hadîslerinde bu gecede yapılacak duaların Allah katından geri çevrilmeyeceğini bildirmişlerdir.

Bütün kandil gecelerinde yapılabilecek ve yapılması gereken önemli bir takım afv ü mağfirete nail olma, ecr ü sevap kazanma, manevî terakki kaydetme, bela ve musibetlerden kurtulma ve rıza–i İlâhiye ulaşma vesileleri vardır ki, bunlardan bazılarını maddeler hâlinde kısaca ve toplu olarak yeniden hatırlamakta yarar var:

1. Kur'ân–ı Kerim okunmalı; okuyanlar dinlenmeli; uygun mekânlarda Kur'ân ziyafetleri verilmeli; Kelamullah'a olan sevgi, saygı ve bağlılık duyguları yenilenmeli, kuvvetlendirilmeli.

2. Peygamber Efendimiz (sas)'e salât ü selâmlar getirilmeli; O'nun şefaatini ümit edip, ümmetinden olma şuuru tazelenmeli.

3. Kaza, nafile namazlar kılınmalı; varsa o geceye ait nakledilen namazlar, onlar da ayrıca kılınabilir; kandil gecesi, özü itibariyle ibadet ve ibadette ihsan şuuruyla ihya edilmeli.

4. Günahlara samimi olarak tevbe ve istiğfar edilmeli; idrak edilen geceyi son fırsat bilerek nedamet ve inabede bulunulmalı.

5. Bol bol zikir, evrad ü ezkarda bulunulmalı.

6. Mü'minlerle helalleşilmeli; onlarla irtibatımız cihetinden rızaları alınmalı.

7. Küs ve dargın olanlar barıştırılmalı; gönüller alınmalı; kederli yüzler güldürülmeli.

8. Kişi kendine ve diğer Mü'min kardeşlerine hattâ isim zikrederek dualar etmeli.

9. Üzerimizde hakları olanlar aranıp sorulmalı; vefa ve kadirşinaslık ahlâkı yerine getirilmeli.

10. Yoksul, kimsesiz, öksüz, yetim, hasta, sakat, yaşlı olanlar ziyaret edilip, sevgi, şefkat, hürmet, hediye ve sadakalarla mutlu edilmeli.

11. Dini toplantılar, paneller ve sohbetler düzenlenmeli; va'z ü nasihat dinlenmeli; 

12. Kandil gecesinin akşam, yatsı ve sabah namazları cemaatle ve camilerde kılınmalı.

13. Sahabe, ulema ve evliya türbeleri ziyaret edilmeli; hoşnutlukları alınmalı; ve manevî iklimlerinde vesilelikleriyle Hakk'a niyazda bulunulmalı.

14. Vefat etmiş yakınlarımızın, dostlarımızın ve büyüklerimizin kabirleri ziyaret edilmeli; iman kardeşliğine ait sadakati yerine getirilmeli.

15. Bu kandil gecelerinin gündüzlerinde mümkün olduğunca oruç tutulmalı.


Diyanetten alıntıdır..

LAYIĞI İLE YAŞAMAK DİLEĞİYLE....